Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatı sonrası bütün bir ulus yasa boğuldu.
Ata’nın naaşı 9 günlük bir sürecin ardından başkent Ankara’ya götürüldü ve Etnografya Müzesi’ne kaldırıldı.
Bu içeriğimizde büyük kurtarıcının vefatı sonrası yaşananları anlatacağız.
Milli Mücadele’nin başkumandanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de saat 09:05’te Dolmabahçe Sarayı’nda yaşamını yitirdi.
Atatürk’ün naaşı, ceviz ağacından çinko kaplı maun bir tabutun içine konuldu. Bayraklı tabut 16 Kasım’da sarayın kabul salonuna bir katafalk üzerine yerleştirildi. Atatürk’ün naaşı, 19 Kasım’a kadar bu katafalkta tutuldu. On binlerce kişi Atatürk’ü son kez görmek için Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret etti. 17 Kasım 1938’de sarayda çıkan izdihamda 11 kişi öldü.
İsmet İnönü’nün veda mesajı tarihe geçen şu sözlerle başladı: “Bütün ömrünü, hizmetine vakfettiği sevgili milletinin ihtiram kolları üstünde Ulu Atatürk’ün fani vücudu, istirahat yerine tevdi edilmiştir. Hakikatte yattığı yer, Türk milletinin onun için aşk ve iftiharla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür. Atatürk, tarihte uğradığımız en zalim ve haksız itham gününde meydana atılmış, Türk milletinin masum ve haklı olduğunu iddia ve ilan etmiştir.”
Ankara’da devlet erkânı tarafından karşılanan cenaze TBMM önünde hazırlanan katafalka konuldu. 21 Kasım 1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konuldu ve orada 4 ay katafalkta kaldı.
10 Kasım 1953’te Atatürk’ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi’nden alınarak, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın katıldığı bir törenle Anıtkabir’e getirildi.
Anıtkabir’de Atatürk’ün ardından yapılan defin işlemleri de oldu. Bunlar 27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi öncesinde çıkan olaylarda yaşamını yitiren gençlerdi. Ancak bu gençlerin cenazeleri 12 Eylül 1980 sonrası çıkartılan kanun ile Anıtkabir’den alınarak başka yere defnedildi.
Her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği Anıtkabir, başkent Ankara’nın en önemli sembollerinden birisi. Günümüzde de şehrin merkezindeki korunaklı kalan en büyük yeşil alanlardan birisi Anıtkabir yerleşkesi içinde bulunuyor.